20 Ağustos 2008 Çarşamba

İşte ben

Hiç birşey yazmayarak başlayacağım. Hiç bir şeyden bahsetmeyerek, ne acılarım ne sevinçlerimden. Duyduğum ve hissettiğim hiç bir şeyden. Ne damarlarımı çatlatmak üzere olan ateşten, ne içinde ki hırstan nede merhametimden. Kendimi Yunan Tanrılarından biri sandığım her hangi bir günden de bahsetmeyeceğim. Süper güçlerimin ne olduğundan, bir kızın gözlerinden kalbine kaç saniyede inileceğinden nede sevgilimden bahsedeceğim.

Ama herşeyimi öğreneceksiniz, daha doğrusu anlayacaksınız. Evrenin bir varolup bir yok olan gerçeğinden ve onun güvenirsizliğinden. Yalanların bir anda insan zihninde gerçeğe dönüşünden anlayacaksınız halimi.

Ben ara sıra size burdan neyin doğru neyin yanlış olduğunu değil, herşeyin aslında boş olduğunu anlatacağım.

Sıfır diye bir sayının olamayacağını idda edeceğim, bildiklerimizin çoğunun başkalarının zırvaları olduğunu, kaderin elimizden geleni yapmamız olduğunu söyleceğim burdan ve siz çoğu zaman rahatsız olacaksınız.

Hiç yorum yok: